Umut
New member
Sosyal Hizmet Bölümü Hangi Puan Türünden Alıyor? Bir Hikâyenin İçinde Cevap
Merhaba dostlar,
Bazen bir bilgi ararken aslında kendimizi bir hikâyenin içinde buluruz. Ben de size sadece kuru bir yanıt vermek yerine, tanıdığım bir öğrencinin yolculuğunu paylaşmak istiyorum. Çünkü “Sosyal Hizmet bölümü hangi puan türünden alıyor?” sorusu, yalnızca bir teknik bilgi değil; umut, emek ve hayallerle örülü bir hikâye.
---
Bir Sınıfın İçinde Başlayan Yolculuk
2019 yılının sıcak bir yaz günüydü. Üniversite sınavına hazırlanan öğrenciler için sonuçların açıklanmasına sayılı günler kalmıştı. İstanbul’un kenar semtlerinden birinde, küçük bir dershanenin sınıfında iki arkadaş oturuyordu: Ahmet ve Elif.
Ahmet, stratejik düşünmeyi seven, her adımını planlayan biriydi. Sınav sistemini defalarca araştırmış, hangi bölüm hangi puan türünden alıyor, hangi şehirde kaç kontenjan var, ezberlemişti adeta.
Elif ise daha farklıydı. İnsanlara yardım etmeyi seven, empati yönü güçlü, biraz hayalperest bir genç kızdı. Onun için bölüm seçmek sadece iş değil, başkalarının hayatına dokunabilmekti.
O gün Elif, gözleri parlayarak sordu:
— Ahmet, sen bilirsin, sosyal hizmet bölümü hangi puan türünden alıyor?
Ahmet hiç duraksamadan cevapladı:
— Sosyal hizmet bölümü eşit ağırlık (EA) puan türünden alıyor. Yani Türkçe ve Matematik ağırlıklı netler önemli. Eğer hedefin bu bölümse, stratejik olarak ders programını ona göre ayarlamalısın.
---
Ahmet’in Çözüm Odaklı Yaklaşımı
Ahmet için bu cevap sadece bilgi vermek değildi. Hemen ardından defterini açtı, Elif’in netlerini hesapladı, Türkiye genelindeki sıralamaları inceledi.
— Bak, dedi, geçen yıl en düşük 240 bin civarında almış, bu yıl da benzer olur. Senin sıralaman ona yakın çıkarsa büyük ihtimalle kazanırsın.
Ahmet’in stratejik yaklaşımı, Elif’in zihninde güvenli bir harita çizdi. Onun için işin matematiği önemliydi. Hangi derslere ağırlık verilecek, hangi üniversiteye başvurulacak, hepsi tek tek hesaplanmalıydı.
---
Elif’in Empatik ve İlişkisel Bakışı
Elif ise farklı bir pencereden bakıyordu. Sosyal hizmetin puan türünden çok, ruhunu merak ediyordu. İnsanlara nasıl dokunabileceğini, kimsesiz bir çocuğun hayatına nasıl ışık olabileceğini hayal ediyordu.
— Ahmet, dedi, ben sayılardan çok insanların hikâyeleriyle ilgileniyorum. Eğer bir gün sosyal hizmet uzmanı olursam, mesela huzurevindeki teyzelerin yalnızlığını paylaşmak isterim. Veya sokakta büyüyen bir çocuğa güvenli bir yuva sağlamak.
Ahmet gülümseyerek başını salladı.
— İşte bu yüzden bu bölüm sana çok yakışır Elif. Sen duygularla bağ kuruyorsun, ben ise yolları hesaplıyorum. Belki de ikisi birleşince başarı geliyor.
---
Puan Türünün Ötesinde Bir Anlam
Evet, teknik olarak sosyal hizmet bölümü **eşit ağırlık puan türünden** alıyor. Ama bu bilgi tek başına bir şey ifade etmiyor. Asıl mesele, bu bölümü seçen insanların motivasyonlarında.
* Erkek öğrenciler genellikle daha planlı ve sonuç odaklı: “Bu bölümde devlet kadrosu var mı? İş bulma ihtimali yüksek mi? Hangi şehirde daha avantajlı?” gibi sorular soruyorlar.
* Kadın öğrenciler ise daha çok “Bu meslekte insanlara nasıl dokunabilirim? Topluma ne faydam olur? İnsanların hayatını nasıl güzelleştirebilirim?” sorularına odaklanıyor.
Aslında bu iki yaklaşım birleştiğinde sosyal hizmetin ruhu ortaya çıkıyor: Hem stratejik düşünmek hem de empati kurmak.
---
Bir Umudun Gerçeğe Dönüşmesi
Sonuçlar açıklandığında Elif, istediği üniversitenin sosyal hizmet bölümünü kazanmıştı. O gün Ahmet’in yüzünde büyük bir gurur vardı, çünkü hesapları doğru çıkmıştı. Elif’in yüzünde ise gözyaşları… Çünkü hayalini kurduğu yolda ilk adımını atıyordu.
Üniversitede geçen yıllar boyunca Elif, derslerde öğrendiği teorileri stajlarda insanlarla buluşturdu. Huzurevinde yaşlıların ellerini tuttu, çocuk esirgeme kurumunda miniklerin gözlerine baktı. Bir gün annesine şöyle dedi:
— Anne, bazen çok zor oluyor ama bir çocuğun bana sarılması, bütün yorgunluğumu unutturuyor.
Ahmet de kendi yolunda ilerledi, mühendislik okudu. Ama her buluşmalarında Elif’in anlattıkları onu düşündürüyordu. Belki de hayatta en stratejik başarı, başkasının hayatına dokunabilmekti.
---
Bugün ve Yarın
Günümüzde sosyal hizmet bölümü hâlâ eşit ağırlık puan türünden öğrenci alıyor. Ama bu teknik bilginin ardında kocaman bir dünya var. Bu bölümü seçenler sadece bir meslek değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk da seçiyor.
Düşünün, bir toplumun en kırılgan kesimlerine –yaşlılara, çocuklara, engellilere, yoksullara– destek olmayı hayatının merkezine koyuyorsun. Bu sadece bir iş değil, bir yaşam biçimi.
---
Söz Sizde
Benim paylaştığım bu hikâyede gördüğünüz gibi, cevap basit: Sosyal hizmet bölümü eşit ağırlık puan türünden alıyor. Ama arkasında kocaman bir anlam var.
Şimdi merak ediyorum:
* Sizin çevrenizde sosyal hizmet okuyan ya da bu alanda çalışan birileri var mı? Onların hikâyeleri nasıldı?
* Sizce meslek seçerken stratejik düşünmek mi daha önemli, yoksa kalbin sesini dinlemek mi?
* Erkeklerin pratik yaklaşımıyla kadınların empatik yaklaşımı birleştiğinde ortaya nasıl bir güç çıkar?
Haydi dostlar, siz de kendi düşüncelerinizi ve hikâyelerinizi paylaşın. Çünkü bazen bir bölümün puan türünden çok, o bölümü seçen insanların umutları bize ilham olur.
Merhaba dostlar,
Bazen bir bilgi ararken aslında kendimizi bir hikâyenin içinde buluruz. Ben de size sadece kuru bir yanıt vermek yerine, tanıdığım bir öğrencinin yolculuğunu paylaşmak istiyorum. Çünkü “Sosyal Hizmet bölümü hangi puan türünden alıyor?” sorusu, yalnızca bir teknik bilgi değil; umut, emek ve hayallerle örülü bir hikâye.
---
Bir Sınıfın İçinde Başlayan Yolculuk
2019 yılının sıcak bir yaz günüydü. Üniversite sınavına hazırlanan öğrenciler için sonuçların açıklanmasına sayılı günler kalmıştı. İstanbul’un kenar semtlerinden birinde, küçük bir dershanenin sınıfında iki arkadaş oturuyordu: Ahmet ve Elif.
Ahmet, stratejik düşünmeyi seven, her adımını planlayan biriydi. Sınav sistemini defalarca araştırmış, hangi bölüm hangi puan türünden alıyor, hangi şehirde kaç kontenjan var, ezberlemişti adeta.
Elif ise daha farklıydı. İnsanlara yardım etmeyi seven, empati yönü güçlü, biraz hayalperest bir genç kızdı. Onun için bölüm seçmek sadece iş değil, başkalarının hayatına dokunabilmekti.
O gün Elif, gözleri parlayarak sordu:
— Ahmet, sen bilirsin, sosyal hizmet bölümü hangi puan türünden alıyor?
Ahmet hiç duraksamadan cevapladı:
— Sosyal hizmet bölümü eşit ağırlık (EA) puan türünden alıyor. Yani Türkçe ve Matematik ağırlıklı netler önemli. Eğer hedefin bu bölümse, stratejik olarak ders programını ona göre ayarlamalısın.
---
Ahmet’in Çözüm Odaklı Yaklaşımı
Ahmet için bu cevap sadece bilgi vermek değildi. Hemen ardından defterini açtı, Elif’in netlerini hesapladı, Türkiye genelindeki sıralamaları inceledi.
— Bak, dedi, geçen yıl en düşük 240 bin civarında almış, bu yıl da benzer olur. Senin sıralaman ona yakın çıkarsa büyük ihtimalle kazanırsın.
Ahmet’in stratejik yaklaşımı, Elif’in zihninde güvenli bir harita çizdi. Onun için işin matematiği önemliydi. Hangi derslere ağırlık verilecek, hangi üniversiteye başvurulacak, hepsi tek tek hesaplanmalıydı.
---
Elif’in Empatik ve İlişkisel Bakışı
Elif ise farklı bir pencereden bakıyordu. Sosyal hizmetin puan türünden çok, ruhunu merak ediyordu. İnsanlara nasıl dokunabileceğini, kimsesiz bir çocuğun hayatına nasıl ışık olabileceğini hayal ediyordu.
— Ahmet, dedi, ben sayılardan çok insanların hikâyeleriyle ilgileniyorum. Eğer bir gün sosyal hizmet uzmanı olursam, mesela huzurevindeki teyzelerin yalnızlığını paylaşmak isterim. Veya sokakta büyüyen bir çocuğa güvenli bir yuva sağlamak.
Ahmet gülümseyerek başını salladı.
— İşte bu yüzden bu bölüm sana çok yakışır Elif. Sen duygularla bağ kuruyorsun, ben ise yolları hesaplıyorum. Belki de ikisi birleşince başarı geliyor.
---
Puan Türünün Ötesinde Bir Anlam
Evet, teknik olarak sosyal hizmet bölümü **eşit ağırlık puan türünden** alıyor. Ama bu bilgi tek başına bir şey ifade etmiyor. Asıl mesele, bu bölümü seçen insanların motivasyonlarında.
* Erkek öğrenciler genellikle daha planlı ve sonuç odaklı: “Bu bölümde devlet kadrosu var mı? İş bulma ihtimali yüksek mi? Hangi şehirde daha avantajlı?” gibi sorular soruyorlar.
* Kadın öğrenciler ise daha çok “Bu meslekte insanlara nasıl dokunabilirim? Topluma ne faydam olur? İnsanların hayatını nasıl güzelleştirebilirim?” sorularına odaklanıyor.
Aslında bu iki yaklaşım birleştiğinde sosyal hizmetin ruhu ortaya çıkıyor: Hem stratejik düşünmek hem de empati kurmak.
---
Bir Umudun Gerçeğe Dönüşmesi
Sonuçlar açıklandığında Elif, istediği üniversitenin sosyal hizmet bölümünü kazanmıştı. O gün Ahmet’in yüzünde büyük bir gurur vardı, çünkü hesapları doğru çıkmıştı. Elif’in yüzünde ise gözyaşları… Çünkü hayalini kurduğu yolda ilk adımını atıyordu.
Üniversitede geçen yıllar boyunca Elif, derslerde öğrendiği teorileri stajlarda insanlarla buluşturdu. Huzurevinde yaşlıların ellerini tuttu, çocuk esirgeme kurumunda miniklerin gözlerine baktı. Bir gün annesine şöyle dedi:
— Anne, bazen çok zor oluyor ama bir çocuğun bana sarılması, bütün yorgunluğumu unutturuyor.
Ahmet de kendi yolunda ilerledi, mühendislik okudu. Ama her buluşmalarında Elif’in anlattıkları onu düşündürüyordu. Belki de hayatta en stratejik başarı, başkasının hayatına dokunabilmekti.
---
Bugün ve Yarın
Günümüzde sosyal hizmet bölümü hâlâ eşit ağırlık puan türünden öğrenci alıyor. Ama bu teknik bilginin ardında kocaman bir dünya var. Bu bölümü seçenler sadece bir meslek değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk da seçiyor.
Düşünün, bir toplumun en kırılgan kesimlerine –yaşlılara, çocuklara, engellilere, yoksullara– destek olmayı hayatının merkezine koyuyorsun. Bu sadece bir iş değil, bir yaşam biçimi.
---
Söz Sizde
Benim paylaştığım bu hikâyede gördüğünüz gibi, cevap basit: Sosyal hizmet bölümü eşit ağırlık puan türünden alıyor. Ama arkasında kocaman bir anlam var.
Şimdi merak ediyorum:
* Sizin çevrenizde sosyal hizmet okuyan ya da bu alanda çalışan birileri var mı? Onların hikâyeleri nasıldı?
* Sizce meslek seçerken stratejik düşünmek mi daha önemli, yoksa kalbin sesini dinlemek mi?
* Erkeklerin pratik yaklaşımıyla kadınların empatik yaklaşımı birleştiğinde ortaya nasıl bir güç çıkar?
Haydi dostlar, siz de kendi düşüncelerinizi ve hikâyelerinizi paylaşın. Çünkü bazen bir bölümün puan türünden çok, o bölümü seçen insanların umutları bize ilham olur.