Rationalization Ne Demek Psikoloji ?

Berk

New member
Rationalization Nedir? Psikolojide Rationalization Kavramı

Psikolojide "rationalization" (rasyonelleştirme), bir kişinin, istenmeyen veya hoş olmayan bir durumu, düşünceyi veya davranışı, kabul edilebilir bir şekilde açıklama çabasını ifade eden bir savunma mekanizmasıdır. Bu süreç, kişinin içsel çatışmalarından kaçınmasını sağlar, çünkü rasyonelleştirme, bir durumu mantıklı ve kabul edilebilir bir şekilde yeniden yapılandırarak, bireyin kendini ve çevresini rahatsız edici duygulardan korur. Rasyonelleştirme, genellikle farkında olmadan gerçekleşir ve bireylerin davranışlarını ya da düşüncelerini meşrulaştırmak için başvurdukları bir yoldur.

Rasyonelleştirme Savunma Mekanizması Nasıl İşler?

Rasyonelleştirme, psikanalist Sigmund Freud'un geliştirdiği savunma mekanizmalarından biridir ve insanların kendi tutumlarını, düşüncelerini veya davranışlarını akılcı ve mantıklı hale getirerek stresli veya korkutucu bir durumu daha kabul edilebilir kılmalarına yardımcı olur. Freud’a göre, insanlar bazen gerçek duygularını ya da dürtülerini kabul edemediklerinde, bunları daha kabul edilebilir bir şekilde “yeni bir hikaye” ile değiştirebilirler. Örneğin, bir kişi başarısız bir sınav sonucunu “Zaten hazırlık yapmamıştım, dolayısıyla beklediğim sonuç buydu” şeklinde açıklayabilir. Bu tür bir açıklama, gerçek nedeni görmezden gelir ve bireye, kayıplarını mantıklı bir şekilde kabul etme fırsatı tanır.

Rasyonelleştirme ve Bireysel Davranışlar

Rasyonelleştirme, bir kişinin davranışlarını anlamak ve açıklamak için sıkça başvurulan bir yöntemdir. Örneğin, bir kişi, başkalarına yönelik öfke duygusunu ve kırıcı davranışlarını, “Onlar bunu hak etti” şeklinde açıklayabilir. Bu, kişinin kendi agresif tutumlarını meşrulaştırır. Bu tür bir açıklama, bireyin kendisini kötü hissetmesini engeller ve davranışlarını dış faktörlere atfederek daha rahat bir psikolojik durum yaratır.

Bir başka örnek de, kötü alışkanlıkların sürdürülmesidir. Sigara içen bir kişi, bu alışkanlığını terk etmek yerine, “Sigara içmenin hiçbir zararı yok” diyebilir. Burada kişi, sigara içmenin sağlığa zarar verdiği gerçeğinden kaçınarak, bu davranışını bir şekilde akılcı bir biçimde savunmaya çalışmaktadır.

Rasyonelleştirme ile Başa Çıkma

Rasyonelleştirme, kişilerin zor durumlarla başa çıkmasına yardımcı olabilir, ancak bu savunma mekanizması sürekli hale geldiğinde, gerçek duygusal ve psikolojik sorunlarla yüzleşmeyi engelleyebilir. Zamanla, birey, sadece duygusal zorluklardan kaçmak için rasyonelleştirme kullanmaya başlayabilir, bu da uzun vadede psikolojik bozukluklara yol açabilir.

Örneğin, bir kişi, ilişkilerde sıkça hayal kırıklığına uğradığında, karşısındaki kişiye “Beni anlamıyorlar, bu yüzden böyle oldu” diyebilir. Ancak bu açıklama, kişiyi problem çözmek yerine, durumdan kaçmak ve hatayı dışarıya atmak için bir araç haline gelir.

Rasyonelleştirme ve Depresyon

Rasyonelleştirme, depresyonla bağlantılı bir savunma mekanizması olabilir. Depresif bir kişi, içinde bulunduğu kötü ruh halini, “Hayat her zaman böyle, bir şey yapabileceğim yok” şeklinde açıklayabilir. Bu tür bir düşünce tarzı, depresyonu körükleyebilir, çünkü kişi problemlerini çözmeye çalışmak yerine, onları kabul edilebilecek bir mantıkla haklı çıkarır.

Rasyonelleştirme, depresyonun belirtilerini gizleyebilir veya ağırlaştırabilir. Kişi, depresyonun gerçek nedenlerine dair farkındalığını kaybedebilir ve kendini daha yalnız hissedebilir. Bu, tedavi sürecini engelleyebilir ve kişiyi profesyonel yardım aramaktan uzaklaştırabilir.

Rasyonelleştirme ve Kişisel Gelişim

Rasyonelleştirme, başlangıçta sağlıklı bir başa çıkma mekanizması gibi görünse de, kişisel gelişim için engel oluşturabilir. Birey, kendi davranışlarını ve düşüncelerini sürekli olarak akılcı bir şekilde meşrulaştırmak yerine, bu durumun psikolojik etkileriyle yüzleşmeye çalışmalıdır. Bu, kişinin daha sağlıklı, daha gerçekçi bir yaşam tarzı benimsemesine olanak tanır.

Kişisel gelişim bağlamında, rasyonelleştirmeyi aşmak ve sağlıklı başa çıkma stratejileri geliştirmek önemlidir. Birey, durumun farkına varmalı ve duygularını, düşüncelerini ve davranışlarını daha açık bir şekilde kabul etmeli, suçluluk veya utanma gibi duygulardan kaçmak yerine, bu duygularla barışık bir şekilde yaşamayı öğrenmelidir. Rasyonelleştirme, bir tür kaçış olduğu için, bireyin kendini tanıması ve anlaması açısından engelleyici olabilir.

Rasyonelleştirme ve Etkileri: Örnekler

- **Örnek 1: Bir Çalışan İlişkisi**

Bir çalışan, işyerindeki haksız bir eleştiriyi alırken, durumu, “Patronum zaten her zaman böyle davranır, ben hak etmiyorum” şeklinde rasyonelleştirebilir. Bu durumda, birey, eleştiriyi kişisel olarak almaktan kaçınarak durumu daha yönetilebilir kılmaya çalışır.

- **Örnek 2: Bağımlılıklar**

Bir kişi alkol bağımlılığı nedeniyle sağlığını riske atarken, “Herkes içiyor, bu normaldir” diyebilir. Bu tür bir açıklama, kişinin içki içme alışkanlıklarını mantıklı bir şekilde açıklama çabasıdır ve bağımlılığının gerçek etkilerini göz ardı eder.

Sonuç: Rasyonelleştirmenin Riskleri ve Farkındalık

Rasyonelleştirme, psikolojide önemli bir savunma mekanizmasıdır ve bireylerin stresli ya da zorlayıcı durumlarla başa çıkmalarına yardımcı olabilir. Ancak bu mekanizmanın sürekli hale gelmesi, kişilerin gerçek duygularını bastırmalarına ve sorunları ertelemelerine neden olabilir. Bu yüzden, rasyonelleştirmenin aşılması, kişisel farkındalık ve sağlıklı başa çıkma stratejileri geliştirmek açısından kritik önem taşır. Kişinin kendi duygusal dünyasıyla yüzleşmesi ve gerçekçi çözümler geliştirmesi, daha sağlıklı bir yaşam sürdürmesine yardımcı olacaktır.