Paris Couture Haftası sona ererken Fendi, minimalist fütürizm ile efsanevi Karl Lagerfeld'e saygı duruşunun hipnotik bir karışımını sundu. Zendaya ve Reese Witherspoon, sanat yönetmeni Kim Jones'un Palais Brongniart'ın yaldızlı salonunda köpüklü, organik saçaklardan oluşan unutulmaz bir koleksiyonu sunarken, yoğun trafiğe ve hiperbolik çekişmelere neden olan aydınlatıcılar arasındaydı. Sadece geçmişi onurlandırmakla kalmadı, aynı zamanda ileriye dönük bir ahlakı da temsil etti.
Modeller, 25 Ocak 2024'te Paris'teki Palais Brongniart'ta düzenlenen Paris Moda Haftası kapsamında Kadın Haute-Couture İlkbahar/Yaz 2024 defilesinde Fendi'nin kreasyonlarını sunuyor. (Emmanuel Dunand / AFP)
Perşembe günkü sonbahar couture defilelerinden öne çıkanlar:
Ram Mandir ile ilgili en son güncellemeler için bizi takip etmeye devam edin! buraya tıklayın
KIM JONES'UN KÜRKSÜZ GEOMETRİK ODE
Hafifliğin, yapının ve duygunun kusursuz bir şekilde bir arada aktığı bir koleksiyonun tonunu belirleyen Jones, “Karl Lagerfeld'in fütürizmini düşündüm” dedi.
Ancak Jones, hoşgörülü selefinin döneminden kaçındı ve bunun yerine, hızla modası geçen egzotik kürkleri ve tüyleri benimsedi ve bunun yerine insan formuna odaklandı. Bu, oldukça minimalist ve üzerinde düşünülmüş bir sunum sağladı ve her bir giysinin, kullanıcıyı gölgede bırakmak yerine, onu vurgulamasını sağladı.
Tasarımcı Kim Jones, Fendi Haute Couture İlkbahar-Yaz 2024 koleksiyonunun Perşembe günü Paris'te sunulmasının ardından alkışları kabul etti. (AP Fotoğrafı/Thibault Camus)
Yeni, kutulu bir siluet, ipek tüllerdeki hassas geometrik desenlerle gösteriyi açtı. Sade, minimalist kenarlara sahip elbiseler, markanın kürk ağırlıklı geçmişinden gelen sofistike bir evrim olan karmaşık boncuklarla süslendi. Tüylü, her şeyi kapsayan bir saçak, yeni bir kürk türü olarak ortaya çıktı ve muhtemelen daha etik düşünceye sahip couture tüketicilerinin ilgisini çekecek. Jones'un Fendi'nin geleceğine dair vizyonunun hayvan kürkünden değil hassas hümanizmden kaynaklandığını söylüyordu.
Fendi atölyelerinin işçiliği her parçaya yansıdı ve nakış, terzilik ve kumaş işlemedeki ustalığı ortaya koydu. Kristal püsküllerin tül kollara dahil edilmesi, el çantalarıyla kusursuz bir şekilde birleşerek göz kamaştırıcı bir etki yaratarak moda dehasının ustalıklarından biri haline geldi. Koleksiyonun öne çıkan kısmıydı; sanki kristaller, insan derisi ve kumaş, fütüristik bir fantezi dünyasında birleşmişti.
Moda dünyasından biri, koleksiyonu Kardashian'ların cennet olarak adlandırmak isteyeceği bir yerle esprili bir şekilde karşılaştırdı. Her ne kadar kreasyonlar couture ihtişamını yansıtsa da, uygulamaları son derece çağdaştı. Jones, daha az zengin, daha rafine bir geleceğe adım atmaya cesaret ederken, Roma merkezli evin kurallarına saygı duyuyordu.
MARGIELA'NIN TİYATROAL ANDROJİN VE BURLESK DRAMLARI
Maison Margiela'nın John Galliano'nun ustaca yönetimi altındaki bahar modası, podyumu burlesk ve çift cinsiyetliliğin geçmiş ve geleceğin dramatik bir birleşimiyle buluştuğu bir alana dönüştürdü. Avangard gösteri, teatral Zorro maskeleri, katı tarihi korseler ve cinsiyet normlarıyla cüretkar bir oyun karışımıyla haute couture'ün sınırlarını yeniden tanımladı.
Koleksiyon, bir erkek modelin çıplak gövde üzerine abartılı derecede sıkı bir korse giymesiyle başladı. Abartılı oranlar, soyut, rüzgarlı saçlar ve neredeyse iskele benzeri yapılarla tamamlanan transparan giysilere dönüştürülen hiperbolik kum saati figürleriyle devam etti ve hem başka dünyaya ait hem de tarihi modaya derinlemesine kök salmış bir siluet yarattı.
Bir model, Paris'teki Kadınlar Haute-Couture Moda Haftası İlkbahar/Yaz 2024'te Maison Sara Chraibi için bir kreasyonu sunuyor. (AFP)
Galliano'nun eskiyi yeniyle harmanlama tutkusu, 1930'ların sokak çocuğu havasını yansıtan erkek ceketinde açıkça görülüyordu. Benzer şekilde, kareli pantolon, yapılandırılmış kahverengi bir ceket ve Dickens tarzı bir yaka ve şapkadan oluşan başka bir takım, özellikle modelin dramatik kaşlarını çatmasıyla Oliver Twist'in Artful Dodger'ını anımsatıyordu.
Yapılandırılmış altın rengi bir palto elbise ve onu saran bir şapka, Nancy benzeri bir figürün Viktorya dönemi romanından kalma hoş dramasını yansıtıyordu; teatrallik yinelenen bir motifti. Moda, performans ve sanat arasındaki sınırları bulanıklaştırdı.
Gösteri, görünmez bir korse yapısına sahip, görünür meme uçları ve kasık kıllarıyla çıplaklığı cesurca sergileyen bir kadın modelle kışkırtıcı bir hal aldı. Bu çarpıcı görünüm yalnızca moda tasarımında yeni standartlar belirlemekle kalmadı, aynı zamanda insan formu ve onun modern moda anlatısındaki temsili hakkında da cesur bir açıklama yaptı.
DAVET SANATI
Hızla ilerleyen dijital çağda, moda endüstrisinin abartılı gösteri davetleri tamamen anakronik görünüyor. Her mevsim, kurye filoları Paris'te zikzak çizerek misafirlerin evlerine veya otel odalarına sanatsal, çoğu zaman özenle hazırlanmış harika davetiyeler teslim ediyor. Bu davetlerde tanıtılan gösterilerin birçoğunun ekolojik temaları olması nedeniyle, bu ritüelde bir miktar ironi var.
Moda evleri, yalnızca defilelerine erişim sağlamakla kalmayıp aynı zamanda podyum temalarının bir örneğini temsil eden davetiyelerle birbirlerini geride bırakmak için yarışıyor. Maison Margiela'nın yaklaşımını düşünün: Koleksiyonun ayrıntılarıyla zarif bir şekilde detaylandırılmış, küçük bir Paris metro biletini kapsayan sofistike beyaz bir kart. Sonra Valentino'nun Willy Wonka'ya tuhaf bir selamı var – ışıltılı bir altın bilet – ve Fendi, içine monte edebileceğiniz Fendi markalı bir DIY gülü için parçalarla dolu dev bir kutu gönderdi. Talimatlar dahil edildi.
Chanel, VIP izleyicileri için ayrılan, düğmelerden ilham alan moda çılgınlığını başlatan, basit bir şekilde “BUTTON” yazan büyüleyici bir sinema bileti sundu.
ASHI STUDIO'NUN HEYKELİ HEYKELİ
Beyoncé, Cardi B ve Zendaya gibi isimleri giydirmesiyle tanınan Ashi Studio'nun öncü kurucusu Mohammed Ashi, Paris podyumlarına geri döndü. Resmi Couture Week takvimindeki ilk Suudi Arabistanlı tasarımcı olan Ashi, kırmızı halıya hazır görünümler yaratma konusunda markasının itibarını pekiştiriyor.
Bir model, Paris'teki Kadınlar Haute-Couture Moda Haftası İlkbahar/Yaz 2024 sırasında Ashi Studio'nun bir kreasyonunu sunuyor. (Fotoğraf: EMMANUEL DUNAND / AFP)
Siyah, beyaz ve altın renginden oluşan bir palette sunulan bu sezonun couture'ü, yıldızlı gökyüzü gibi parıldayan parlak siyah bir pantolonla başladı. Her parça kontrastlarla dolu bir çalışmaydı: organik şekillere kazınan siyah tüyler, gövdenin etrafında dalgalanan siyah ametist oluşumlarının görüntülerini çağrıştırıyordu.
Koleksiyon, kısa ama etkili bir sergiyi tanımlayan, heykelsi ve organik formların bir karışımıydı. Şeffaf ipek kumaşın içinden cesurca ortaya çıkan meme uçları ve şık, heykelsi fistolu etek kısmı Ashi'nin formla oynamasını sergileyen göz kamaştırıcı şeffaf fırfırlı etek ile şehvetli anlarla damgasını vurdu. 2007 yılında kurulan Ashi Studio, karmaşık işçiliği ve cesur mimari tasarımlarıyla kısa sürede VIP'ler tarafından beğenildi.
JULIE DE LIBRAN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK PARİS ŞIKLIĞIYLA BULUŞUYOR
Julie de Libran'ın baharı Paris'in kalbinde sürdürülebilir lüks ve zahmetsiz şıklığı bir araya getirdi. Sonia Rykiel ve Louis Vuitton gibi ikonik markalarda zanaatını geliştiren de Libran, samimi bir ortamda, abartısız bir güven yayan bir çizgi sundu.
Fransız moda tasarımcısı Julie de Libran, Fransız AIDS karşıtı derneği Sidaction için düzenlenen ve Palais de Tokyo'nun eteklerinde düzenlenen bir yardım etkinliği olan AIDS'e karşı 21. Moda Yemeği'nde (Fransızca “Dinner de la Mode”) bir fotoğraf görüşmesi için poz veriyor. Paris Paris Moda Haftası. (Fotoğraf: Geoffroy VAN DER HASSELT / AFP)
De Libran'ın tasarım felsefesi genellikle klasik stillerin çağdaş unsurlarla yeniden işlenmesini içeriyor ve kumaşlarının çoğunu vintage pazarlardan veya LVMH'nin ölü stok platformu Nona Source gibi sürdürülebilir platformlardan tedarik etmesiyle tanınıyor. Odak noktası vücudu saran, yere kadar uzanan, önden kesimli ve pelerinli bir elbiseydi; bu bir ticari marka haline gelen dökümlü bir etkiydi.
Devekuşu tüyü püsküller koleksiyon boyunca paçaları süsledi ve dökümlü kahve şal ceket ve sade, bol kesim takımlar gibi parçalara şeffaf bir vurgu kattı.
De Libran'ın moda endüstrisindeki yolu, üst düzey deneyim ile gerçekçi tasarım yaklaşımının kusursuz bir karışımı ile karakterize edilir. Saint-Germain-des-Près'de kendi butiğini işletiyor ve hem tasarımcı hem de küratör rollerini bünyesinde barındırıyor ve sürdürülebilir moda anlayışını yansıtan uygulamalı bir deneyim sunuyor.
Modeller, 25 Ocak 2024'te Paris'teki Palais Brongniart'ta düzenlenen Paris Moda Haftası kapsamında Kadın Haute-Couture İlkbahar/Yaz 2024 defilesinde Fendi'nin kreasyonlarını sunuyor. (Emmanuel Dunand / AFP)
Perşembe günkü sonbahar couture defilelerinden öne çıkanlar:
Ram Mandir ile ilgili en son güncellemeler için bizi takip etmeye devam edin! buraya tıklayın
KIM JONES'UN KÜRKSÜZ GEOMETRİK ODE
Hafifliğin, yapının ve duygunun kusursuz bir şekilde bir arada aktığı bir koleksiyonun tonunu belirleyen Jones, “Karl Lagerfeld'in fütürizmini düşündüm” dedi.
Ancak Jones, hoşgörülü selefinin döneminden kaçındı ve bunun yerine, hızla modası geçen egzotik kürkleri ve tüyleri benimsedi ve bunun yerine insan formuna odaklandı. Bu, oldukça minimalist ve üzerinde düşünülmüş bir sunum sağladı ve her bir giysinin, kullanıcıyı gölgede bırakmak yerine, onu vurgulamasını sağladı.
Tasarımcı Kim Jones, Fendi Haute Couture İlkbahar-Yaz 2024 koleksiyonunun Perşembe günü Paris'te sunulmasının ardından alkışları kabul etti. (AP Fotoğrafı/Thibault Camus)
Yeni, kutulu bir siluet, ipek tüllerdeki hassas geometrik desenlerle gösteriyi açtı. Sade, minimalist kenarlara sahip elbiseler, markanın kürk ağırlıklı geçmişinden gelen sofistike bir evrim olan karmaşık boncuklarla süslendi. Tüylü, her şeyi kapsayan bir saçak, yeni bir kürk türü olarak ortaya çıktı ve muhtemelen daha etik düşünceye sahip couture tüketicilerinin ilgisini çekecek. Jones'un Fendi'nin geleceğine dair vizyonunun hayvan kürkünden değil hassas hümanizmden kaynaklandığını söylüyordu.
Fendi atölyelerinin işçiliği her parçaya yansıdı ve nakış, terzilik ve kumaş işlemedeki ustalığı ortaya koydu. Kristal püsküllerin tül kollara dahil edilmesi, el çantalarıyla kusursuz bir şekilde birleşerek göz kamaştırıcı bir etki yaratarak moda dehasının ustalıklarından biri haline geldi. Koleksiyonun öne çıkan kısmıydı; sanki kristaller, insan derisi ve kumaş, fütüristik bir fantezi dünyasında birleşmişti.
Moda dünyasından biri, koleksiyonu Kardashian'ların cennet olarak adlandırmak isteyeceği bir yerle esprili bir şekilde karşılaştırdı. Her ne kadar kreasyonlar couture ihtişamını yansıtsa da, uygulamaları son derece çağdaştı. Jones, daha az zengin, daha rafine bir geleceğe adım atmaya cesaret ederken, Roma merkezli evin kurallarına saygı duyuyordu.
MARGIELA'NIN TİYATROAL ANDROJİN VE BURLESK DRAMLARI
Maison Margiela'nın John Galliano'nun ustaca yönetimi altındaki bahar modası, podyumu burlesk ve çift cinsiyetliliğin geçmiş ve geleceğin dramatik bir birleşimiyle buluştuğu bir alana dönüştürdü. Avangard gösteri, teatral Zorro maskeleri, katı tarihi korseler ve cinsiyet normlarıyla cüretkar bir oyun karışımıyla haute couture'ün sınırlarını yeniden tanımladı.
Koleksiyon, bir erkek modelin çıplak gövde üzerine abartılı derecede sıkı bir korse giymesiyle başladı. Abartılı oranlar, soyut, rüzgarlı saçlar ve neredeyse iskele benzeri yapılarla tamamlanan transparan giysilere dönüştürülen hiperbolik kum saati figürleriyle devam etti ve hem başka dünyaya ait hem de tarihi modaya derinlemesine kök salmış bir siluet yarattı.
Bir model, Paris'teki Kadınlar Haute-Couture Moda Haftası İlkbahar/Yaz 2024'te Maison Sara Chraibi için bir kreasyonu sunuyor. (AFP)
Galliano'nun eskiyi yeniyle harmanlama tutkusu, 1930'ların sokak çocuğu havasını yansıtan erkek ceketinde açıkça görülüyordu. Benzer şekilde, kareli pantolon, yapılandırılmış kahverengi bir ceket ve Dickens tarzı bir yaka ve şapkadan oluşan başka bir takım, özellikle modelin dramatik kaşlarını çatmasıyla Oliver Twist'in Artful Dodger'ını anımsatıyordu.
Yapılandırılmış altın rengi bir palto elbise ve onu saran bir şapka, Nancy benzeri bir figürün Viktorya dönemi romanından kalma hoş dramasını yansıtıyordu; teatrallik yinelenen bir motifti. Moda, performans ve sanat arasındaki sınırları bulanıklaştırdı.
Gösteri, görünmez bir korse yapısına sahip, görünür meme uçları ve kasık kıllarıyla çıplaklığı cesurca sergileyen bir kadın modelle kışkırtıcı bir hal aldı. Bu çarpıcı görünüm yalnızca moda tasarımında yeni standartlar belirlemekle kalmadı, aynı zamanda insan formu ve onun modern moda anlatısındaki temsili hakkında da cesur bir açıklama yaptı.
DAVET SANATI
Hızla ilerleyen dijital çağda, moda endüstrisinin abartılı gösteri davetleri tamamen anakronik görünüyor. Her mevsim, kurye filoları Paris'te zikzak çizerek misafirlerin evlerine veya otel odalarına sanatsal, çoğu zaman özenle hazırlanmış harika davetiyeler teslim ediyor. Bu davetlerde tanıtılan gösterilerin birçoğunun ekolojik temaları olması nedeniyle, bu ritüelde bir miktar ironi var.
Moda evleri, yalnızca defilelerine erişim sağlamakla kalmayıp aynı zamanda podyum temalarının bir örneğini temsil eden davetiyelerle birbirlerini geride bırakmak için yarışıyor. Maison Margiela'nın yaklaşımını düşünün: Koleksiyonun ayrıntılarıyla zarif bir şekilde detaylandırılmış, küçük bir Paris metro biletini kapsayan sofistike beyaz bir kart. Sonra Valentino'nun Willy Wonka'ya tuhaf bir selamı var – ışıltılı bir altın bilet – ve Fendi, içine monte edebileceğiniz Fendi markalı bir DIY gülü için parçalarla dolu dev bir kutu gönderdi. Talimatlar dahil edildi.
Chanel, VIP izleyicileri için ayrılan, düğmelerden ilham alan moda çılgınlığını başlatan, basit bir şekilde “BUTTON” yazan büyüleyici bir sinema bileti sundu.
ASHI STUDIO'NUN HEYKELİ HEYKELİ
Beyoncé, Cardi B ve Zendaya gibi isimleri giydirmesiyle tanınan Ashi Studio'nun öncü kurucusu Mohammed Ashi, Paris podyumlarına geri döndü. Resmi Couture Week takvimindeki ilk Suudi Arabistanlı tasarımcı olan Ashi, kırmızı halıya hazır görünümler yaratma konusunda markasının itibarını pekiştiriyor.
Bir model, Paris'teki Kadınlar Haute-Couture Moda Haftası İlkbahar/Yaz 2024 sırasında Ashi Studio'nun bir kreasyonunu sunuyor. (Fotoğraf: EMMANUEL DUNAND / AFP)
Siyah, beyaz ve altın renginden oluşan bir palette sunulan bu sezonun couture'ü, yıldızlı gökyüzü gibi parıldayan parlak siyah bir pantolonla başladı. Her parça kontrastlarla dolu bir çalışmaydı: organik şekillere kazınan siyah tüyler, gövdenin etrafında dalgalanan siyah ametist oluşumlarının görüntülerini çağrıştırıyordu.
Koleksiyon, kısa ama etkili bir sergiyi tanımlayan, heykelsi ve organik formların bir karışımıydı. Şeffaf ipek kumaşın içinden cesurca ortaya çıkan meme uçları ve şık, heykelsi fistolu etek kısmı Ashi'nin formla oynamasını sergileyen göz kamaştırıcı şeffaf fırfırlı etek ile şehvetli anlarla damgasını vurdu. 2007 yılında kurulan Ashi Studio, karmaşık işçiliği ve cesur mimari tasarımlarıyla kısa sürede VIP'ler tarafından beğenildi.
JULIE DE LIBRAN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK PARİS ŞIKLIĞIYLA BULUŞUYOR
Julie de Libran'ın baharı Paris'in kalbinde sürdürülebilir lüks ve zahmetsiz şıklığı bir araya getirdi. Sonia Rykiel ve Louis Vuitton gibi ikonik markalarda zanaatını geliştiren de Libran, samimi bir ortamda, abartısız bir güven yayan bir çizgi sundu.
Fransız moda tasarımcısı Julie de Libran, Fransız AIDS karşıtı derneği Sidaction için düzenlenen ve Palais de Tokyo'nun eteklerinde düzenlenen bir yardım etkinliği olan AIDS'e karşı 21. Moda Yemeği'nde (Fransızca “Dinner de la Mode”) bir fotoğraf görüşmesi için poz veriyor. Paris Paris Moda Haftası. (Fotoğraf: Geoffroy VAN DER HASSELT / AFP)
De Libran'ın tasarım felsefesi genellikle klasik stillerin çağdaş unsurlarla yeniden işlenmesini içeriyor ve kumaşlarının çoğunu vintage pazarlardan veya LVMH'nin ölü stok platformu Nona Source gibi sürdürülebilir platformlardan tedarik etmesiyle tanınıyor. Odak noktası vücudu saran, yere kadar uzanan, önden kesimli ve pelerinli bir elbiseydi; bu bir ticari marka haline gelen dökümlü bir etkiydi.
Devekuşu tüyü püsküller koleksiyon boyunca paçaları süsledi ve dökümlü kahve şal ceket ve sade, bol kesim takımlar gibi parçalara şeffaf bir vurgu kattı.
De Libran'ın moda endüstrisindeki yolu, üst düzey deneyim ile gerçekçi tasarım yaklaşımının kusursuz bir karışımı ile karakterize edilir. Saint-Germain-des-Près'de kendi butiğini işletiyor ve hem tasarımcı hem de küratör rollerini bünyesinde barındırıyor ve sürdürülebilir moda anlayışını yansıtan uygulamalı bir deneyim sunuyor.