Berk
New member
“Mahsup Getir” Ne Demek? Bir Hikâye Üzerinden Anlatım
Selam dostlar,
Geçen gün mahallede otururken arkadaşlarla eski günlerden, hesaplardan ve işlerden bahsediyorduk. O sırada konu birden “mahsuba” geldi. “Mahsup getir” lafını duyan gençlerden bazıları “O ne ya, yeni bir oyun mu?” diye güldü. İşte o an aklıma, bu terimin gerçek hayatta ne anlama geldiğini, hem de hikâye tadında bir sohbetle anlatmak geldi.
---
Hikâyenin Başlangıcı: Eski Bir Çay Ocağında
Yıl 2005. Küçük bir Anadolu kasabasında, köy meydanının köşesinde “Ali Usta’nın Çay Ocağı” var. Burada köylüler sabah erkenden toplanır, çay içer, gündemi tartışır. Ali Usta, masalara çay dağıtırken köyün bakkalı Mehmet Amca yan masadan seslenir:
— “Ali, benim deftere bir mahsup getir.”
Gençler şaşkın gözlerle bakar. “Mahsup getir” de neyin nesi? O sırada yan masada oturan farklı karakterler bu kelimenin etrafında kendi dünyalarından açıklamalar yapmaya başlar.
---
Erkek Karakter: Çözüm ve Strateji Odaklı Yaklaşım
Köyün eski muhasebecisi Hasan Bey, sakince anlatmaya başlar:
— “Evlatlar, mahsup dediğin şey aslında borcun alacağa, alacağın da borca yazılmasıdır. Diyelim ki bakkaldan veresiye şeker aldın. Sonra da bakkala süt sattın. İkisini karşılaştırırsın, ortaya çıkan farkı deftere yazarsın. İşte bu işlemin adı mahsubun ta kendisidir.”
Erkekler bu açıklamayı hemen pratik bir formüle çevirir:
- Borç – Alacak = Mahsup sonucu.
Onlara göre mesele basittir: Hesabı kapatmanın stratejik bir yolu.
---
Kadın Karakter: Empati ve İlişki Odaklı Yorum
Tam o sırada köyün öğretmeni Zeynep Hanım söze girer:
— “Ama mahsup sadece matematik işi değil. Aslında ilişkileri de dengeler. Düşünsene, komşundan üç gün önce yağ aldın, sonra ona un verdin. İkiniz de veresiye defterine bakmadan bilirsiniz ki aranızda bir denge var. Mahsup, güvenin adı oluyor burada. İnsanlar birbirine güvenerek alışveriş yapıyor.”
Kadınlar açısından “mahsubun” anlamı biraz daha farklıdır. Onlar için mesele sadece rakam değil, aynı zamanda güven, ilişki ve hatırın korunmasıdır.
---
Bir Genç Çırak: Sorunun Kaynağını Arıyor
Çay ocağında çalışan genç çırak Ahmet dayanamaz ve sorar:
— “Peki, mahsup getir denildiğinde tam olarak ne oluyor?”
Hasan Bey defterden bir örnek gösterir:
- 10 lira borcun var.
- 6 lira alacağın var.
- Mahsup getir dendiğinde, bu ikisi karşılaştırılır ve kalan 4 lira borcun olduğu yazılır.
Ahmet’in gözleri parlar. “Yani bu, oyundaki puan tablosu gibi bir şey!” der. Gençler gülüşür.
---
Hikâyenin Orta Noktası: Mahsupla Gelen Barış
Köyde bazen tartışmalar da olur. Bir gün iki komşu, Hüseyin ve Mahir, alışverişten dolayı birbirine kırılır. Hüseyin, “Sen bana hala 15 lira borçlusun” der. Mahir ise “Yok canım, sen benden 10 liralık buğday aldın” diye karşı çıkar.
İş kızışır. Herkes onların kavga edeceğini düşünürken Ali Usta defteri açar ve “Mahsup getiriyoruz” der. Tüm borç ve alacaklar yazılır, denge sağlanır. Meğer Hüseyin’in 5 lira fazla hatırladığı ortaya çıkar. Böylece kavga büyümeden çözülür.
Bu sahne erkeklerin stratejik yaklaşımıyla kadınların empatik yaklaşımını birleştirir. Erkekler borç defteriyle sonucu netleştirirken, kadınlar “önemli olan dostluğun devamı” diyerek ortamı yumuşatır.
---
Mahsup Getirmenin Toplumsal Anlamı
Aslında “mahsubun” anlamı, sadece hesap kapatma değildir. Toplumda bu ifade:
- Erkekler için: Borcu netleştirme, stratejik bir çözüm bulma.
- Kadınlar için: Güveni, ilişkileri ve karşılıklı hakkaniyeti koruma.
Köyde mahsup yapılmazsa, insanlar birbirine darılır, güven kaybolur. Yapıldığında ise herkesin içi rahat eder.
---
Gerçek Hayatla Bağlantı
Bugün modern dünyada da aynı şey geçerlidir. Bankacılıkta, muhasebede, hatta kişisel ilişkilerde mahsup kavramı vardır.
- Bankada kredi borcun ile mevduatın karşılaştırılır.
- İşyerinde avans aldığında, maaştan mahsup edilir.
- Hatta sosyal ilişkilerde bile “geçen gün ben sana yardım ettim, bugün sen bana” diyerek farkında olmadan mahsup yaparız.
Yani hayatın her alanında “mahsubun” izini görmek mümkündür.
---
Forum Tartışmasına Davet
Dostlar, siz hiç böyle bir durumda “mahsubun” önemini hissettiniz mi?
- Eski veresiye defterlerinden hatırlayan var mı?
- Ya da modern iş hayatında “maaştan mahsup edildi” ifadesiyle karşılaşanlarınız oldu mu?
- Sizce “mahsubun” asıl değeri hesap mı, yoksa güven mi?
Gelin bu konuyu birlikte konuşalım, kim bilir belki hepimizin anılarında benzer sahneler vardır.
---
Sonuç
“Mahsup getir” demek, aslında borç ile alacağın birbirine yazılıp farkının ortaya çıkarılmasıdır. Ama sadece defterdeki rakam değil; aynı zamanda ilişkileri, dostluğu ve güveni de dengeler. Erkekler için net bir çözüm, kadınlar için duygusal ve sosyal bir bağdır.
Köy kahvesindeki o sohbetten bugüne, “mahsubun” bize öğrettiği şey şudur: Hesaplar kapanabilir, ama dostluk baki kalır.
Sizce dostlukların mahsubu da yapılabilir mi?
Selam dostlar,
Geçen gün mahallede otururken arkadaşlarla eski günlerden, hesaplardan ve işlerden bahsediyorduk. O sırada konu birden “mahsuba” geldi. “Mahsup getir” lafını duyan gençlerden bazıları “O ne ya, yeni bir oyun mu?” diye güldü. İşte o an aklıma, bu terimin gerçek hayatta ne anlama geldiğini, hem de hikâye tadında bir sohbetle anlatmak geldi.
---
Hikâyenin Başlangıcı: Eski Bir Çay Ocağında
Yıl 2005. Küçük bir Anadolu kasabasında, köy meydanının köşesinde “Ali Usta’nın Çay Ocağı” var. Burada köylüler sabah erkenden toplanır, çay içer, gündemi tartışır. Ali Usta, masalara çay dağıtırken köyün bakkalı Mehmet Amca yan masadan seslenir:
— “Ali, benim deftere bir mahsup getir.”
Gençler şaşkın gözlerle bakar. “Mahsup getir” de neyin nesi? O sırada yan masada oturan farklı karakterler bu kelimenin etrafında kendi dünyalarından açıklamalar yapmaya başlar.
---
Erkek Karakter: Çözüm ve Strateji Odaklı Yaklaşım
Köyün eski muhasebecisi Hasan Bey, sakince anlatmaya başlar:
— “Evlatlar, mahsup dediğin şey aslında borcun alacağa, alacağın da borca yazılmasıdır. Diyelim ki bakkaldan veresiye şeker aldın. Sonra da bakkala süt sattın. İkisini karşılaştırırsın, ortaya çıkan farkı deftere yazarsın. İşte bu işlemin adı mahsubun ta kendisidir.”
Erkekler bu açıklamayı hemen pratik bir formüle çevirir:
- Borç – Alacak = Mahsup sonucu.
Onlara göre mesele basittir: Hesabı kapatmanın stratejik bir yolu.
---
Kadın Karakter: Empati ve İlişki Odaklı Yorum
Tam o sırada köyün öğretmeni Zeynep Hanım söze girer:
— “Ama mahsup sadece matematik işi değil. Aslında ilişkileri de dengeler. Düşünsene, komşundan üç gün önce yağ aldın, sonra ona un verdin. İkiniz de veresiye defterine bakmadan bilirsiniz ki aranızda bir denge var. Mahsup, güvenin adı oluyor burada. İnsanlar birbirine güvenerek alışveriş yapıyor.”
Kadınlar açısından “mahsubun” anlamı biraz daha farklıdır. Onlar için mesele sadece rakam değil, aynı zamanda güven, ilişki ve hatırın korunmasıdır.
---
Bir Genç Çırak: Sorunun Kaynağını Arıyor
Çay ocağında çalışan genç çırak Ahmet dayanamaz ve sorar:
— “Peki, mahsup getir denildiğinde tam olarak ne oluyor?”
Hasan Bey defterden bir örnek gösterir:
- 10 lira borcun var.
- 6 lira alacağın var.
- Mahsup getir dendiğinde, bu ikisi karşılaştırılır ve kalan 4 lira borcun olduğu yazılır.
Ahmet’in gözleri parlar. “Yani bu, oyundaki puan tablosu gibi bir şey!” der. Gençler gülüşür.
---
Hikâyenin Orta Noktası: Mahsupla Gelen Barış
Köyde bazen tartışmalar da olur. Bir gün iki komşu, Hüseyin ve Mahir, alışverişten dolayı birbirine kırılır. Hüseyin, “Sen bana hala 15 lira borçlusun” der. Mahir ise “Yok canım, sen benden 10 liralık buğday aldın” diye karşı çıkar.
İş kızışır. Herkes onların kavga edeceğini düşünürken Ali Usta defteri açar ve “Mahsup getiriyoruz” der. Tüm borç ve alacaklar yazılır, denge sağlanır. Meğer Hüseyin’in 5 lira fazla hatırladığı ortaya çıkar. Böylece kavga büyümeden çözülür.
Bu sahne erkeklerin stratejik yaklaşımıyla kadınların empatik yaklaşımını birleştirir. Erkekler borç defteriyle sonucu netleştirirken, kadınlar “önemli olan dostluğun devamı” diyerek ortamı yumuşatır.
---
Mahsup Getirmenin Toplumsal Anlamı
Aslında “mahsubun” anlamı, sadece hesap kapatma değildir. Toplumda bu ifade:
- Erkekler için: Borcu netleştirme, stratejik bir çözüm bulma.
- Kadınlar için: Güveni, ilişkileri ve karşılıklı hakkaniyeti koruma.
Köyde mahsup yapılmazsa, insanlar birbirine darılır, güven kaybolur. Yapıldığında ise herkesin içi rahat eder.
---
Gerçek Hayatla Bağlantı
Bugün modern dünyada da aynı şey geçerlidir. Bankacılıkta, muhasebede, hatta kişisel ilişkilerde mahsup kavramı vardır.
- Bankada kredi borcun ile mevduatın karşılaştırılır.
- İşyerinde avans aldığında, maaştan mahsup edilir.
- Hatta sosyal ilişkilerde bile “geçen gün ben sana yardım ettim, bugün sen bana” diyerek farkında olmadan mahsup yaparız.
Yani hayatın her alanında “mahsubun” izini görmek mümkündür.
---
Forum Tartışmasına Davet
Dostlar, siz hiç böyle bir durumda “mahsubun” önemini hissettiniz mi?
- Eski veresiye defterlerinden hatırlayan var mı?
- Ya da modern iş hayatında “maaştan mahsup edildi” ifadesiyle karşılaşanlarınız oldu mu?
- Sizce “mahsubun” asıl değeri hesap mı, yoksa güven mi?
Gelin bu konuyu birlikte konuşalım, kim bilir belki hepimizin anılarında benzer sahneler vardır.
---
Sonuç
“Mahsup getir” demek, aslında borç ile alacağın birbirine yazılıp farkının ortaya çıkarılmasıdır. Ama sadece defterdeki rakam değil; aynı zamanda ilişkileri, dostluğu ve güveni de dengeler. Erkekler için net bir çözüm, kadınlar için duygusal ve sosyal bir bağdır.
Köy kahvesindeki o sohbetten bugüne, “mahsubun” bize öğrettiği şey şudur: Hesaplar kapanabilir, ama dostluk baki kalır.
Sizce dostlukların mahsubu da yapılabilir mi?